Sağlık Bilimleri Fakültesi

Ramazan'da Nasıl Beslenmeliyiz?

Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, “Günümüze kadar yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri pek de ciddiye alınmamış, hatta çok abartılmıştı. Koronavirüs bizi doğrulara yöneltti. İmmün sistemin ayakta durması oruçla o kadar özdeş ki bunun değerini beslenmeciler iyi bilir. Mide, bağırsak, dolaşım sisteminin 16 saatlik bir süre boyunca dinlenmesi de sağlığın başka bir göstergesi. 11 ay boyunca yanlış çalışan bu sistemi şu bir aylık sürede daha iyi çalıştırabilirsiniz” diye konuştu.

Sahuru bir kahvaltı öğünü olarak görüp sahurda kahvaltılıktan zengin bir beslenme planı oluşturulmasını söyleyen Prof. Dr. Elmacıoğlu şu uyarılarda bulundu:

“En ucuz, güzel ve kaliteli protein kaynağı yumurta, sahur sofrasında mutlaka olmalıdır. Sahurda yumurtadan vazgeçmeyin ancak vücut kan yağı yüksek olan kişiler bile haftada 3-4 tane yemelidir. Ancak herhangi bir sorunu olmayanlar her sahurda bir yumurta yesinler. Tüketilecek peynirinse salamura edilmiş en az 6 ay dinlenmiş ve ambalajlı olmasına dikkat edin. Şu dönemde nereden alındığı ambalajı belli olmayan, etiketsiz ürünler gıda enfeksiyonlarına neden olabilir. Yumurta, beyaz peynir, siyah zeytin tüketin. Zeytinyağı hücreyi tamir eden bir yağ. Tuzlu zeytinleri biraz suda bekletip tuzunu azaltarak tüketin. Domates, salatalık gibi sebze fiyatları bu dönemde biraz daha ucuzluyor. 1 bağ maydanoz bile sahurda yıkanıp tüketilebilir. Bütün yeşillikleri sahur sofrasında kullanın. Ekmek olarak tam buğday ekmeğini tercih edin. Ispanak pırasa ile hazırlanan sebzeli börekleri tüketmekte sağlıklı   bir tercih olabilir ancak burada dikkat etmemiz gereken önemli bir nokta patatesi börek harcı olarak; yani iki karbonhidratı bir arada kullanmayın. Sahurda, su dilediğiniz kadar açık çay için hatta mümkünse son bardağı ufak bir limon ilavesi ile için. İftar ve sahur arasındaki sürede daha fazla su ve sıvı tüketin. Yine sahurda tüketilecek bir bardak sütte kişinin tokluk hissine destek olacaktır sütte yumurta gibi tok tutucudur ayrıca yağsız tavada yapacağınız omlet ve bol sebzeli bir menemen de sahur menüsüne sağlıklı bir alternatiftir.”

Ramazan’da beslenmeye yeni başlık açılması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Elmacıoğlu, iftar öğününde tüketilecek   etli ya da kıymalı bir sebze yemeğinin vücuda faydalı olacağına dikkat çekti. Elmacıoğlu, “İftarda sulu yemek, yani tencere yemeği yiyin. Ben kesinlikle ızgara sebze, et, tavuk gibi yemeklerin bu şekilde tüketilmesini önermiyorum. Ancak fırında pişirilen yemeklerde idealdir.  İftar sofranızda da kahvaltılıklar yer alsın.  Su, Hurma, Tuzsuz zeytin ile orucunuzu açın; biraz peynir ve bir iki -kaşık   bal ya da   reçel ile hafif bir kahvaltı yapın. Yarım porsiyon çorba ve avuç içi kadar pide tüketin. Anadolumuzun besin değeri çok yüksek   çorbalarını örneğin bir tarhana bir mercimek bir yoğurt çorbasını iftarımızın baş tacı yapalım, Bunları tükettikten sonra 20 dakika yarım saat kadar dinlenin, O dinlenmenin ardından ise sulu yemek tüketilmeli bu da çoğunlukla tencere yemeğin olmalı. Yaptığınız etli, kıymalı tavuklu sebze yemekleri ya da geleneksel- sarmalar, kuru baklagil yemeklerinin yanısıra   hazırladığınız erişte, makarna, bulgur ya da pirinç pilavı gibi karbonhidrat kaynaklarınıda ufak porsiyonlarda tüketmeğe dikkat edelim. Ama iftarın olmazsa olmazı iki gıdamız var; birincisi rengarenk sebzelerle hazırlanmış bir salata, ikincisi de yoğurt; şu söylediğim menü bağışıklık sistemimizin en doğru destekleyicisi” ifadelerini kullandı.

İftardan sonra sahura kadarki saatlerde ufak porsiyonlarla ara öğünler yapabilirsiniz, örneğin   az şekerli sütle yapılacak fındıklı, meyveli bir güllacı küçük bir dilim tüketebilirsiniz, yine ufak porsiyonlarda süt tatlıları, dondurma, mevsim meyveleri, kuru yemişlerimiz, ufak bir muza ilave edilen bir tatlı kaşığı tahin, ya da günde bir su bardağı kefir en sağlıklı ara öğünler olabilir.

Sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenen kişilerin vitamin takviyesi alınmasını doğru bulmadığını söyleyen Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, vitamin takviyesi almayı önermiyorum. Önce yaşantınızı değiştirin, mümkün olduğunca kendinize iyi bakın. Yeterli ve dengeli beslenmeyi bilmez yanlış beslenirseniz dışardan alacağınız vitaminin hiçbir faydası olmaz. Dışardan alınacak vitaminler vücut sistemine zarar verecektir.” uyarısında bulundu.